Kayıtlar

Ağustos, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Öldürmek İçin Mükemmel Bir Gün - Mario Mazzanti - Kitap Yorumu

Resim
Waouww!!  Öncelikle.. Son ana kadar merakla, heyecanla ve tüm karakterleri kendi kafamda mahkum ederek sayfaları çevirdim. Yazar Mario, Süpper Mario olduğunu kanıtladı bana.  Yazarın dili sade ve akıcı, olayları bir kişiden değil, bir sürü kişiden dinliyorsunuz. Bir film izliyormuş gibi. Ama öyle böyle bir film değil, sağlam cinayet-dedektif-polisiye-aksiyon filmi gibi. Aslında düşününce gerçek manada bir aksiyon yok. Yani öyle uçan tekmeleri, yumruklar yok, Aksiyon okuyucunun beyninde gerçekleşiyor. Her sayfada farklı bir teori, farklı bir katil seçiyorsunuz. Kesin şudur, yok yok bu da değil, bence bu adam, ahh yok ya bu da mı değilmiş...ve sonunda BAM! 180 km/sa hızla giden bir aracın camına yapışan sinek gibi oluyorsunuz kitabın sonunda. Evet söyleyeyim size baştan isterseniz "katil uşak!" :p :)) Kitap bir cinayetle başlıyor ve mekan İtalya.  Bir cinayet, daha çnce olan ve sürekli tekrar eden ama bir türlü sonuca ulaşılamayan bir sürü cinayet vaka...

Okuoku.com siparişim :)

Resim
Ağustos ayı başında verdiğim ayın ilk okuoku.com siparişi iştee :) Bir-iki güne gelecek başka siparişlerim de var ama bunu paylaşmamıştım hazır aklımdayken paylaşayım dedim :) Şeftali Kokan Bir Yaz serisinin ilk iki kitabı elimde vardı, serinin tek eksiği de son kitaptı bu yüzden seriyi tamamladım ve kitabı aldım. Toz ve Kül kitaplarını baskılarından ve hemen herkesin rafımda gördüğümden dolayı merakla aldım. Şanslıydım çünkü bu ay okuoku.nun 9.90 kampanyasında bu kitaplar vardı. Tabi Ev kızı Evren de 9.90 kamanyasından elime geçen bir kitap. Henüz bu kitapları okumadım ama okuduğum ilk fırsatta yorumlarını buraya yazacağım :) Tabi okuoku.com un en güzel yanlarından biri olan kitaplara özgü en az 10 ayraç ile okuoku ayraçlarından göndermesi de bir başka güzellik. Ayraçlarına bile bakıp, hayran olup kitabı araştırıp listeme kitap ekliyorum. Sanırım bu hastalık boyutunu da geçmeye başladı :) Şikayetçi olan var mı???!!! :) 

Bir Tutam Aşk-Bennu Yar- Kitap yorumu

Resim
Ve son okuyup bitirdiğim, ayrıca bayıldığım kitapla karşınızdayım yeniden :) Sanırım ağustos ayının en uzun kitabı da bu kitap olacak. İçeriğinden bahsetmeden önce kitabın dışına olan hayranlığımı dile getirmeliyim. Martı yayınları harika bir iş yapmış, kapak tasarımı, sayfalarının kenarının renkli-yemyeşil-olması, ki bu yeşilin manasını da kitabın içinden buram buram yükselen muhteşem tarçın kokusunun da sebebini kitabı okurken anlıyor ve daha da çok sarılıyorsunuz kitaba, "Beni al ve hemen OKU!" diye çığlıklar atarken bu kitap benim daha fazla dayanmama izin vermedi. 640 sayfalık bir kitap ama sakın gözünüz korkmasın ben iki günde bitirdim. Ayrıca aldıktan sonra bir süre erteledim çünkü içini açıp da yazı puntosunu görünce bir an ürktüm. yazı puntosu biraz küçük, ama siz benim yaptığımı yapıp ertelemeyin! Bekletmeyin! Çünkü okurken konuya öyle bir kapılıp gidiyorsunuz ki "aa ben ne zaman 402. sayfaya geldim amaa...nasıl yani sabah mı olmuş?!" diye şaşırac...

5. Dalga ve Sonsuz Deniz- Rick Yancey

Resim
Önce 5. DALGA'dan başlıyorum yorumuma :) Seriyi uygun bir fiyata kutulu set olarak kitapyurdu.com dan aldım iyi ki de ikisini birlikte almışım dedim ilk kitabı iki günde bitirdikten sonra.  Kitabın açılış cümlesi Stephen Hawking'den: "Eğer uzaylılar bizi ziyaret ederse, sonuçlarının Kolomb'un Amerika'ya ilk ayak bastığındaki gibi olacağını düşünüyorum ki bu, Amerikan yerlileri için hiç iyi olmamıştı." İçinde hayat olan bir gezegeni ele geçirmek isteseniz bunu nasıl yapardınız? Dinazorların son tanık olduğu olayı yeniler miydiniz? yani bir göktaşı mı gönderirdiniz? Yoksa içinde var olan hayatı kendinize göre kullanmaya çalışıp, daha karlı bir iş mi çıkartırdınız?  Peki, düşmanınız hayatlarınızı, sahip olduğunuz ve size kalan tek şeyi yani insanlığınızı ele geçirmeye, sizi 'insanlıktan çıkarmaya' çalışan bir yığın uzaylı ise ve siz en sonunda kaybettiklerinizin ardından hayatta kalan son insan olduğunuz düşüncesine kapılmışsanız, nas...

Aşk Nerede? - Ayşe Ayhan

Resim
            Bir günde başlayıp bitirdim ve çokk çokk sevdim. Oluşturulan Hande karakterinde yas ve tecrübe benzerliklerinden sanırım kendimi rahatça karakterin içinde buldum bizzat Hande gibi konuşup takıldım :) kahve ve cay tiryakiliği de dahil :) Kıssadan hisse iyi ki okumuşum dedim..daha önce de birçok yabancı damat çizgisinde kitaplar okumuştum ve Asude'nin Dikkat Aşk Çıkabilir ile Ayşe Ayhan'ın bu kitabı hariç pek çok sinir bozucu mantık hatalarına rastlamıştım. Aşk Nerede? Kitabinin bu mantık hatalarından uzakta olması ayrıca kapak tasarımı, hem iç hem dış, harika ♥  Kıssadan hisse dedim uzattım uzattım..teşekkür kısmını okurken yazarın sohbetine dalıp gittim kitabın bittiğinin farkında değilim sanki.. Kitapta anlatılan konu ise şu; Hande isimli isinin zirvesinde alanında oldukça başarılı 26 yaşındaki kızımız alışkanlık haline getirdiği ayni zamanda patronu olan 'aşkının' sarıçalıoğullarından(!) düşmanı olan kızla nişanlandığını ...

Baharın Peşinde - R.S. Grey

Resim
"Lilah: Ondan uzağa doğru attığım her adımda zihnimi netleştirmek daha da kolaylaşıyordu. Chase'in çekim gücüne kapılmak kolaydı. yakışıklılığı, gülümseyişi ve cesareti vardı. bana mutluluk vadediyordu ve ben neredeyse bu vaade inanacaktım ama işin aslını biliyordum. Annem, Hannah'nın hayatını mahvetmişti. Ben Chase'in hayatını mahvetmeyi reddediyordum. Chase: Lilah benim için geceleri gizlice evden kaçmak, ay ışığında parlayan saçlar ve Temmuz kıvılcımları demekti. Çocukluğumun en parlak kısmıydı ama şimdi ne yapıp edip benden uzak duruyordu. aramıza mesafe koyarak bana iyilik yaptığını sanıyordu, annesine duyduğum öfkenin ona da uzandığını sanıyordu. kendince bir takım karmaşık açıklamaları olduğuna emindim ama aslında o gün benden uzaklaştığında bile Lilah'ı seviyordum. Lilah'ı hep sevecektim." Eğer kapak tasarımına bakarak bu hikayenin oldukça romantik-komedi, sevimli heyecanlı olduğunu düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz!  Hayır, kesinlikle ...

İki Yabancı Olmadan Önce - Reene Carlino

Resim
"Birini sevmeye söz verdiğiniz ya da ilk kez sevildiğinizi hissettiğiniz anları yeniden yaratamazsınız. Korku, hayranlık, bilinç, tutku ve arzuların birbirine karıştığı o anı yeniden yaşayamazsınız. Çünkü asla iki kez olmaz. Yaşamınız boyunca o okulun ilk gününü andıran duyguyu kovalarsınız Bu bir başkasını sevemeyeceğiniz ya da hayata devam edemeyeceğini anlamına gelmez . Bu sadece kalbinizin deli gibi çarpıp zihninizde 'Ya...' soruları dolaşırken şansınızı denemek için adım attığınız o spontane anın bir daha asla aynı olmayacağı demektir. Asla ilk seferki kadar yoğun olmayacaktır. En azından ben öyle hatırlıyorum. Belki de bu yüzden annem geçmişi andığımızı söylerdi Her şey sadece bir anıda çok daha güzel görünecektir. Sonunda "Evet sonsuza dek " diye karşılık verdim." Bitti... harika bir yolculuktu..Duygu yoğunluğu, aktarımı muhteşemdi.. Bu kitabı elinize aldığınızda yanınıza bir not kağıdı ve kalem de alın. Her iki sayfada bir karşını...

Kitaplarla Yolculuk...

Resim
                         Öyle böyle değil... Elinize kitabınızı alıp da kapağına baktığınız andan itibaren başlar yolculuğumuz hem de oldukça sihirli bir dünyaya... Hani Alice'in aynadan geçmesi kadar çabuk ve sihirli, ayrıca inanılmaz... Bazen nefesimiz kesilir, bazen kalbimiz yaşamadığımız ama aslında o an yaşadığımız aşkla çarpar, bazen bir anda yaşadığımız şokla avucumuzu alnımıza şak! diye vururuz, bazen gözlerimizden akan yaşların farkına bile varmayız... Bir anda olduğumuz yerden kopar gideriz, sanki ölür gibi ama yaşarız... Kitap okuyan bizler işte bu yüzden daha çok Seyyahlar gibiyiz, doymak bilmediğimiz yolculuklara çıkarız, aslında hep yoldayızdır...             İşte ben de blogumda bu çıktığım yolculukları sizlere anlatmaya çalışacağım. Kısa kısa okuduğum kitaplar hakkında fikir edinmenizi sağlamak niyetim, tabii bir de paylaşmak... Hislerimi, mutluluğumu, ...