Gül ve Avcı - Asude kitap yorumu





-evet evet biliyorum oldukça uzuuun bir zamandır yoktum ama bugün yokluğumu kapatmaya niyetliyim :)  -

Sizi bilemem ama geçen yıl Beni Sev Diye kitabı ile keşfettiğim ve bayıldığım ASUDE'nin bende yeri başka. 
Yazarın sımsıcak bir anlatımı var, bu da kitabın ilk sayfalarından içine girmenize, muhteşem bir yolculuğa çıkmanıza imkan sağlıyor. Ki yazarın kendisi de sımsıcak bir insan, candan, içten ve samimi, bunu rahatlıkla söyleyebilme nedenim ise Eskişehir kitap fuarında bizzat tanışıp 15 dakika kadar sohbet etmiş olmam :)
Size burada bahsedeceğim kitap da Asude'mizin ilk yazdığı kitap olan "Gül ve Avcı".

Öncelikle hiç öyle günümüzden bir zaman beklemeyin kapağında da yer aldığından tahmin edeceğiniz üzere kitap 1835 ve civarındaki yıllarda üstelik İngiltere'de geçiyor. Bir Türk yazarın kendi kültürünü, ülkesini ve zamanını aşarak başka bir kültürde yazması pek alışık olduğumuz rastladığımız durumlardan değil, sanırım bu yönden de farklılık yaratıyor. 
Tabi ki iki kahramanımız var, güzel ve zeki, babası gibi gördüğü amcası ile yaşayan ve hafiyelik (bir nevi gizli dedektif) yapan Evelyn...kitabın arka kapağında yazdığı gibi kararlı, kraliçe kadar sarsılmaz..
Ve onun kadar güçlü, sarsılmaz duvarlarında yaşayan, sahiplenen ve bazen fazlaca sinir bozucu olan Lord Julian...
Hikaye Julian'ın karısının şüpheli bir cinayetle öldürülmesinin ardından, katilin Julian olduğunu düşünen birkaç kişinin Evelyn ve amcasını tutması ile başlıyor denebilir. Daha doğrusu Evelyn ve Julian'ın hayatlarının kesişmesine sebep olan olaylardan birisi bu. Evelyn, gizli görev ile Julian'ın oğluna mürebbiyelik (bakıcı-öğretmen) yapmak için Lord'un evinde kalmaya başlar. Dikkat çekici, dik başlı, inatçı ve sevgi dolu kişiliğiyle Julian'ın göz hapsine girer. Birbirleriyle olan laf dalaşmaları, aynı şekilde birbirlerine olan çekimleri oldukça ilgi çekici hale getirmiş kitabı. Bir de Julian 'ın oğlu Albert var. Kitaplarda küçük bir çocuğu, bebeği okumak daima sevimli gelmiştir bana :) 
Evelyn'in söz dinlemez kalbi Julian için atmaya başlarken bir yandan onun katil olduğu düşüncesi ve Julian'ın duvarlarına kimse yanaşamamışken Evelyn'in onun duvarlarını yıkmaya başlaması...Tereddütler, çıkmazlar, ikilemler, yalanlar ve aşk... Oyun içinde aşk, aşk içinde oyun..
Dili oldukça sade, akıcı. Dönemin İngiltere'si, hiyerarşi, aristokrasi ve feodalite (derebeylik) sistemi, kısaca dükler, kontlar, düşesler, lordlar...kabarık kıyafetler, dantelli süslemeler, at arabaları, sadece lüks değil, kenar mahallelerdeki hayatlar..her şey oldukça yerinde ve düzgün bir şekilde, mantıklı olarak yansıtılmış. Gözünüzde canlandırmakta hiç bir sorun yaşamıyorsunuz. 
Zaten epi topu 470 sayfa... Kaptırdınız mı iki günde bitiriyorsunuz kitabı :)

Asude'nin ilk yayınlanmış kitabı olduğu için ve bu kitaptan önce tüm kitaplarını okuduğum için şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki yazar kesinlikle kendisini çok çok geliştirmiş.  Amerikalı yazarların bu tarzda yazılmış olan çok sayıda kitabı var, ancak dediğim gibi bir Türk yazarın bunu kolaylıkla yazması çok başka ve takdir edilesi bir durum :)


  

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İçimdeki Müzik - Sharon M. Draper Kitap yorumu

Şampiyon - Marie Lu kitap yorumu (Efsane serisi)

Şah & Sultan - İskender Pala - Kitap Yorumu